30 Mart 2012 Cuma

. . . D E R S . . .

Okuduğum bir yazı da deniyordu; karşımaza çıkan insanlar onları biz istediğimiz için değil, bizim istenilen kıvama gelebilmemiz için pıtt diye önümüze çıkartılıyorlarmış.
İlahi bir güzellik ve incelik var bence burada yine.
Hakk bizi olgunlaştırmak için bizleri yanlış insanlarla karşılaştırıyor, doğru benliğimizi bulabilmemiz için.
Hem felsefik olarak da düşünüldüğün de ''öldürmeyen şey de kuvvetlendiriyor'' ya bence oluyorsun bu bilgiyle Şam'da kayısı, üstüne kreması da cabası :)
Üzülmek neye yarar yanlış insanlar için.
Sen asıl onların sana öğrettiklerine bak.
Neden daha seçici oldun, neden kolay inanmaz oldun, neden daha temkinli oldun, neden hemen incinmez oldun, nasıl bu kadar kuvvetli oldun, yufka yüreğini nerede unuttun? bu kadar ''hayır''ı nereden buluyorsun? peki ama sevgin niye bu kadar kıymetli oldu? o hep kıymetliydi ama artık doğru kişilere verilmek için kocaman oldu.
Cevap buydu?
Öğrenmem gereken buydu?
Öğretilmek istenen buydu?
Kendime kıymetimi anımsatan o an'ların hepsine teşekkürler.
Siz olmasaydınız ''ben'' olmazdım, şimdilerde yaşadığım o eşsiz huzura kavuşamazdım.
İyi ki var'dınız.
Ve iyi ki YOK'sunuz . . .

22 Mart 2012 Perşembe

% 100 emin olacağımız şeyler . . .

Yüzde 100 emin olacağımız 20 şey di aslında okuduğum yazının orijinal adı.
Ben orijinali bir kuzu gibi kırptım, kendi bildiklerimden başka maddeler yapıştırıp yeni bir liste yaptım, siz benimkini okuyacak olduğunuz için buna emin olacaksınız!
Yok emin değilseniz, kendi yazınızı yazmak bedava :)
Benimkiler aşağıda, başlayın okumaya :)
1. Ektiğin kadarını biçersin, iyi emeğin ve kötü emelin sana aynı oranda döner.
2. Kimse senin senaryona burnunu sokmasın, kendi hikayeni kendin yaz.
3. İnsanlar kendilerini sana nasıl tanıtıyorlarsa ''önce'' öyle kabul et.
4. Endişelenmek vakit kaybıdır, öyle yapacağına endişelendiğin mevzuuyla ilgili çözümler ara.
5. Sadece tek bir dua edeceksen o da ''çok şükür'' olsun.
6. Mutluluğun verdiğin sevgi kadardır diyor orijinal yazı ama bana göre sevgiyi gerçekten hak edene paylaştırmalısın, çünkü ver ver felsefesi hazin bir sona da dönebiliyor gerçek yaşamda.
7. Hata seni başka bir yöne yönlendiren bir yol işareti gibidir, kıymetini bil.
8. İç güdülerine güven onlar yalan söylemez.
9. Herkesin dediğinin aksine davranırsan dünya yıkılmaz, sadece kendi dediğini yapmış olursun.
10. Önce kendini sev, sonra o sevgiyi her fırsatta etrafına yaymayı öğren.
11. Her gün yeni bir fırsattır.
12. Aşk acıtmaz çok da iyi hissettirir, acıtanlar içinse sana kattığı onca bedava tecrübe için şükret.
13. Ne yapacağını bilmediğinde sakinleş hem iyi gelir hem aradığın cevap gelir.
14. Hiçbir dert sonsuza kadar sürmez.
15. Hiçbir mutluluk da sonsuza dek sürmez...e öyleyse sen sen ol sadece anı yaşa.
16. Dünyadaki en zor şey anneliktir, kesinlikle öyle, sevgisi harika da insan yetiştirmek kolay sanat değil aslında.
17. Kendini ara, bulduğunda hayat hem kolaylaşacak hem de göz kırpacak sana mutlulukla.
18. Hayatındaki herkes çok değerli tabi ama listenin başına kendini koymamak onlara değil sana ayıp olur, unutma!
19. Kimseye en çok nerenin acıyacağını sakın anlatma, gün gelir en önce oradan vururlar sonra!
20. Ahirette öyle ama dünya da da en geçerli adaletin ''ilahi adalet'' olduğunu hep hatırla, bunu bilmek seni korur her iki hayatta da.
21. Herşey geçer, bunu da yaz bi kenara!..

1 Mart 2012 Perşembe

. . . S ı R . . . S ı R . . . S ı R . . . S ı R . . . S ı R . . .


Sır kelimesinde aklıma nedense hep Nermin BEZMEN'in ünlü romanındaki Hüma gelir.
Okuyanlar bilirler ki 90 yaşlarındaki Hüma hepimizin çözmesi için sır'lar bırakır hem çocuklarına, hem torunlarına hem de biz okuyuculara.
İnci gibi sır'lar sonra dizilip bir kolye olup; takılır hem boynumuza, hem de kulağımıza.
Kitabı okumam 2 gece sürdü.
Bitirince Hüma'nın sır'ları değil, benimkiler beynimi yedi.
aaa DinçeL'in sır'ları da varmış demeyin, bence sizlerin de vardır eminim.
Küçük sır'lar-büyük sır'lar.
Kendimize sakladığımız baklalar.
Ne zamandır ağzımızın altında saklıyorduk kim bilir.
Ama kalmasın orada daha fazla.
Ben Hüma'dan başka bir yol izledim tam bu esnada.
Sır gecesi düzenledim evde.
Kitaptaki gibi günlüğüme kilitler vurup ölümümden sonra açılsın istemedim.
Hem çok da değildiler benimkiler.
Üstelik onun ki gibi büyük şeylerde değildiler.
Söylenmesi kolay oldu.
Duyunca annem pek bir bozuldu.
Ona 2 kere yalan söylemiştim ömrü hayatımda.
1 şeyi de gizlemişim.
39 yıllık ömrüm de aslında ne de çok sevimliyim :)
Masumiyetimi seveyim.
Bağlı kalmışım her kurala, her duruma, her kişiye ve her kanuna.
Sonra birgün delirmek istemişim.
Delir mişim......
Gerisini mi dediniz ?
Gerisi annemle benim aram da ''s ı r'' artık söyleyemem, lütfen gücenmeyin :)

BÜYÜCÜ DİNÇEL . . .

Yaşadığım herşey boyut kazandırıyor bana her defasında.
Sizlerde de öyle midir ?
Mesela yanlış bir yerde söylediğim yanlış bir kelime bağlar kısmetimi artık her yerde.
Buna ben izin veririm aslında seve seve, sevmesem daha iyi ama neyse!
Üzgünlüğüm büyürken içimde, çekilirim hayattan uzun bir süre.
"Ben artık sus-pus olacağım, ağzımı bıçaklarla bile açtırmayacağım, and olsun buna uyacağım" gibi gelir-geçer : ) büyüler yaparım kendime.
Men ederim kendimi herşeyden büyümle.
İzinlerim tükenir kendime.
Atarım kendimi Dinçel mahzenime.
Eziyetim bitip tükenince, bozarım büyümü yine Dinçel marifetimle : )
Af ederim kendimi, temize çekerim.
Kendimi azad ederim.
Büyücülüğüme bir son veririm.
Özgür ederim kendimi yine.
Özgürlüğüme sevinirim.
Mümkünse artık dikkatli sürsün özgürlüğüm :)
Büyüm bozulsa da özenim sürsün.

. . . A Ş K . . .

Aşk yaşıyorum Aşk . . .
İlahi Aşk.
Var mı ötesi.
Bence en güzeli.

SEÇTİĞİN CÜMLELERDEN KENDİ HİKAYENİ YAZMAK MUCİZESİ ! . . .

Aslı var mı bilimiyorum ama okuduğum onlarca yazı ve yaşadığım irili ufaklı yüzlerce deneyim bunu tescilliyor.
Eskiden olsa ''tesadüf'' derdim, şimdi büyüdüm, hayattaki hiçbir şeyin tesadüf olamayacağını nihayet öğrendim.
Seve seve kabullendim.
Eminim sizlerde de olur; hani bir şeyi yazıp yazıp defalarca okursun ya beynin de, sonra da ''çekim yasası'' deriz ya halimize, evren sesimizi duydu, aklımdan geçirdiğim hikaye gerçeğim oldu diye sevinçlere bulanırız ya ununa bulanmış nugget gibi, bence asıl artık bunlar hikaye.
Bilimsel gerçeğinden öte bu durumun bir hediye gibi önümüze tepsiyle sunulma seramonisinde asıl gerçek HERŞEY OLUR ALLAH'ın İZNİYLE.
Diğerleri dedim ya iki satır önce, gerçekten hikaye.
Bence içten edilmiş dualarımız duyuluyor Hakk'ca.
Biz niyetlenince bir şeye hemen olmuyor ya, bazen de niye ''olmuyor'u'' kafaya takıyoruz ya, sonra da hakikaten olmuyor ya! sonrada ''olmuyor'' nasıl olsa diye unutuyoruz ya, ve son'da güya ''pat'' diye oluyor ya!..
Yok öyle de olmuyor aslında, hiçbir şey öyle basit bir ''pat'' durumuyla gerçekleşmiyor hayatımızda.
Yaradan her sesimizi, her niyetimizi duyuyor ama bizim için en ''hayırlı'' zamanı bekliyor.
O'nun sabrı büyük, bizi sabırlarla sınarken, o kim bilir nerede söylediğimizi unuttuğumuz niyeti en münasip zamanda gerçeğe dönüştürüyor.
Yüce Rab sayesinde hayat ''vakti geldiğinde'' şölene dönüşüyor.
Bence aynen böyle.
Bu yüzdendir ki ağzımızdan çıkanı, kulağımız da duysun 1000 kere, milyon kere.
Tüm boğumlarımızı geçtikten sonra buyursun dökülsün.
Onun beynimizde gevelenip-elelenip ağzımızdan çıktıktan sonra, Allah tarafından ''dua'' olarak kabul edildiğini herkes duysun.
Ve mümkünse herkes bu nizama uysun.
İyi hayatlar iyi dileklerden oluşur ama kötü hayatlar önce bir geçmişine bakıp dursun.
Nereden geldi bu hayat benim başıma sorusunun cevabını, kimsede değil eskiden yaptığı ve sarf ettiği kelimelerini kendine hatırlatıp, artık kötü birini gördüğü kendi aynasında bulsun.
Niyetler çizer kaderimizi,
Peki o zaman a'La.
Güzel niyetler, hayırlı dua'Lar edilirse zat'ımca, A'La kaderler yazılır sana da bana da.
Ama bu dua'm bile önce hayırlısıyla !