17 Şubat 2017 Cuma

Fevziye Teyze ve Ferdi Amcaya...

Bugün 21 yıl önce ilk oturduğum binadaki komşularımı ziyaret ettim, Ferdi amca da Fevziye teyze de opera sanatçısı idi, ikisi de emekliydi, ikisinin de te o zaman bile saçları bembeyaz idi, beyaz bir serçe arabaları vardı, ona öyle bir özenirlerdi ki brandasız park etmezlerdi, hiç evde oturmaz o minik serçeyle hep bir yerlere giderlerdi, yaşamı keyifli yaşama ustaları gibi görürdüm onları ve her kahve içmeye gittiğmde entellektüel sohbetleriyle donatırlardı beni.
Ve de her evlerinden ayrılırken "giderek daha da yaşlanıyorlar, Allahım nolur ölmesin onlar" diye dua ederdim, kendi daireme giderken içim hep cız ederdi.
Bugün evlerine habersiz gittim.
Kapıyı çaldım.
Tanımadığım bir kadın açtı kapıyı.
Eyvah dedim eyvah ikisi de gitti mi :(
Sonra canım Ferdi amcam çıktı arkadan, aaaaaa dedim burdasın.
Tanımadın mı beni Ferdi amcacım.
6. dairedeydin dedi.
Sen bizim kızımızdın dedi, herşeyi hatırlıyordu, şu maksimum karttaki X gibi maksimum bir sevinçle kucakladım kendisini, bir tek derdim kalmıştı, Fevziye teyzem de hayatta mıydı ??
Sonra cılız bir ses "Ferdicim kim o" dedi.
Fevziye içerde, hadi gir içeri dedi.
Girdim.
Beni tanımadı ilk önce.
Her zamanki nezaketiyle tanıyamadığı için özür diledi.
Evden çıkarken dengesini kaybedip düşmüş, beyne pıhtı atmış, yatalak olmuş 7 ay önce.
Mavi gözleri mutsuz bir griye dönmüştü, sonra sonra hatırladı beni.
Hayatım boyunca "öğrendim senden" dedim, o kahve sohbetlerinde güçlü kadın modelimdin.
Örnek aldım hep seni.
Senin gibi bir kadın oldum dedim.
Öyle bir ağladı ki.
"Bak dedi şimdi bu haldeyim, öyle güzel bir hayat yaşattı ki Ferdi bana, 1 ay sonra 55. yılımızı dolduracağız dedi, şimdi de bebeği gibi bakıyor bana" ellerini aldı Ferdi amcanın elini öptü şükranla.
Ferdi amca olmuş 92.
Fevziye teyze 87.
O da tuttu öptü onun elini "o benim dünyalar güzeli karım" dedi.
Ya arkadaş sevgi gerçekten de emekti.
Habire tekleyen o serçe arabaya özenmek gibi, birbirine de özenmekti.
Giderken ben "elini tutacak bir adam olsun dedi hayatında, sev ve çok sevil, hayat çok kısa, sevdiklerini daha, daha çok sev ve vakit ayır ve bugün bizi mutlu ettiğin gibi, sende çok mutlu ol" dedi Fevziye teyze.
Belki de bu son öğüdü idi.
Düşündüm de yaşadıkları hepimiz için ibret-i alemdi.
Gerçek sevgi neydi.
Ben güzelken, sen güçlüyken sevmek kolay, 92 yaşında da güzel bulurmuydun beni.
Bak altını temizliyorlar Fevziye teyzemin, sende bana hala"karım benim, baldan tatlı canım benim" diyebilir miydin.
Gerçek sevgiye şahit oldum bugün ben.
Ve niye onca yaşlılığa rağmen herşeyi anımsıyorlar biliyor musunuz?
İkisi de sürekli okur ve öğrenirdi.
Beyinleri ve ruhları hep güzel anılara şahitti.
Güzel yaşadılar.
Güzel gidecekler.
Sevgiyle ve hep sevgiyle.
Bugün bize sevgiden gelen şifayı öğretmiş olsunlar.
Hayatın her anını keyifle ve değerli yaşamayı öğretmiş olsunlar.
Bunun için yazdım bunu.
Hayatta hep anımsamamız gereken bir vefa var.
Onu unutmamak borcumuz olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder