8 Nisan 2013 Pazartesi

..NuDa VeriTaS..


Tablolardan hikayesini anlamaya çalışmak, onlara bakıp yeni anlamlar uydurmak eski geleneğim, Gustav KLİMT'in eserleri ise beni bu anlamda başarılı yapmıştır her daim.
Her eserinde nefis hikayeler var elbette ama ben en çok bayılıyorum Nuda Veritas'a.
''Çıplak Gerçek'' demek Nuda Veritas.
Herşey görüldüğü üzere.
Onu anlamak için çok kafa yormaya gerek yok.
hıııımmm diye başlayan çok bilmiş laflar etmeye hacet yok.
Çıplak bi kadın duruyor orada işte.
Sanki resmediyor hepimizi.
Hepimiz çıplaklıkla geldik bu dünyaya, ''çıplak olmayı bu kadar ürkütücü bulmayın'' diyor sanki.
Aslında belki de ''çıplak olun-çıplak kalın heyhat'' diye bi öğütte bile bulunuyor olabilir, asıl ürkütücü olan giyinik bedenleriniz içinde ''özgür'' olamadığınız ruhlarınız ve belki de örtünmüş bedenleriniz içinde örtünmemiş zehirli sarmaşık duygularınızdır diyor.
Daha mı anlamadınız diyor.
Çıkarın üzerinizdeki elbiseleri, lakin sizin ve benim en gerçek halimiz en çıplak olduğumuz anlarımızda gizli diyor.
Örtünmek beyninizi ve duygularınızı örtmez diyor.
Çıplaklık sizi orospu etmez, çıplaklık sizi ''KENDİNİZ'' eder diyor.
Kimseyi dinlemez çıplaklık, emir almaz, buyur etmez, çoban olmaz, koyun gibi güdülmez, o herşeyi kendisi halleder diyor.
Bi kez daha soruyor, onu (çıplaklığı) doğru anlamamızı istiyor, anlamadığımızı görüp, gardını alıyor; anlamadınız tamam da; siz bi de benim bu çıplaklığımı recm'mi etmek isterdiniz örtülü duygularıyla ey ''insan'' kusurlu insanoğlu diyor ve bence hepimizin ağzının payını orada veriyor.
Bakın hele bi resme; elinde tuttuğu aynayı bizlere çeviriyor.
''Siz asıl kendinize bakın'' diyor, benim çıplaklığımı eleştirinceye kadar örtünmüş deli saçması duygularınızı idam edin diyor.
Diyor da ne oluyor.
Devreye yukarıda Schiller'in ''Çoğunluğu hoşnut etmek iyi birşey değildir'' lafı giriyor.
Bu lafla da nihayetinde ağzımıza biber sürülmüş oluyor.
Çoğunluğu mutlu etmek için kendimizi redetmememiz gerektiği gözümüzün içine sokuluyor.
Şimdi bakın bana.
Çıplağım bende Nuda Veritas gibi.
Hem yine bi şarkı da bulmam gerekirse,
''Ben buraya çıplak geldim, pes etmem yok, pess etmem yooooook'' diye bağırırım seve seve..
Özetle;
Şarkıdan, tablodan ve hayatımdan öğrendiklerimi aşağıya yazıverdim.
Ben neyi bulmam gerekirse onu bulmaya geldim.
Neyi görmem gerekirse onu görmeye geldim.
Neyi söylemem gerekirse o sözü vermeye geldim.
Neyi yapmak istiyorsam onu yapmaya geldim.
Ve ben bunu sana da öğretmeye geldim.
Üstündekileri çıkar, uğra sende en çıplak halinle.
Ben sadece ''senin özünü'' ağırlamaya geldim.
Benim Nuda Veritas'tan öğrendiğim bu, onu başucu tablo'm varettim.
Beni de mi taşlamak isterdin.
Daha da mı öğrenemedin???





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder