8 Aralık 2010 Çarşamba

VE ÖLÜRKEN : (

Bu yazıyı yazmama sebep olan şey ölmek üzere olan bir kadının son isteğidir.
Bilirsiniz işte gazetelerin magazin sayfalarında onlarla ilgili haberlerde "Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden......." diye bahsedilir.
Onlar hep "en"dir.
Tanımayız onları biz.
Sadece ışıltılarını seyrederiz.
İşte onlardan biri Ceyla GÖLCÜKLÜ...
Onunla ilgili yazılan haberlerde Petrol kralı Shery SHAHNAVAZ'la evliliği ve olaylı boşanma olayının ardından 140 milyon dolarlık aldığı tazminat davası yazıyor tüm gazetelerde.
Valla yaşarken şahane bir durum bu, tamam da; ama çevirelim bence madalyonun arka tarafını da.
İşte şimdi başlıyor bende ki yazı!
Özel kanallardan birinde izlediğim bir ana haber bülteninde (!) ; bu arada ışıltılı haberler her yerde : )
Ceyla GÖLCÜKLÜ'nün hastaneye kaldırıldığında ki son isteği eski eşini son kez görüp "helalleşmeyi" istemesi olmuş, eski eş duyduğu gibi fırlamış ilk uçakla bu isteği yerine getirmek için.
Çok takdir ettim doğrusu.
Fakat ağrılarına dayanamayan güzel kadın 6 gündür uyutulmaya başlandığı için bir türlü verilememiş "helallik".

H E L A L L İ K ! ! !

Bu çok ama çok önemli bir ayrıntı benim gözümde.
Gözümüzü kulağımızı açıp tekrar tekrar hatırlatmalıyız bu hadiseyi kendimize.
Ölüm kapımıza geldiğinde, ölüm bize ızdırabını yaşatmaya başladığında demek ki her insana aynı şeyi yapıyor.
Zengin-fakir, güzel-çirkin, soylu-soysuz vs.dinlemiyor.
Ölüm benim anladığım şu ki en çok da kul hakkından zorluyor bizleri.
Değil midir ki, babaannem anneme yaptığı her türlü eziyete rağmen annemin ismini sayıklaya sayıklaya ama annemin ona verdiği helallik hakkıyla mutlu bir ölüye dönüşüverdi son an'da.
Bilirsiniz işte ölüm tehlikesi geçirmiş insanlar hani hep derler ya; tüm yaşantım gözümün önünden film şeridi gibi geçti diye, geçen o film karelerinde o son nefeste belki de en çok da "kul hakkı"nda duruyor resimler ŞLAK! diye.
Öyle olmalı ki ölüm bize aldığımız helalliklerle yakışıyor en çok da demek ki.
Bu yüzdendir ki; bana her yaşattığı şeye rağmen oğlumun babası dahil, ıııımmm mesela aldığım mantıyı alacağımdan daha fazla tartan o yaşlı kadınla, benim çantamı taşımış havaalanındaki o çocukla ya da ya da ne bileyim hergün bana leziz yemekler pişiren annemle ve herkesle v.s. helalleşmek benim ölürken duyacağım en büyük keyfimdir.
Çok şükür ki kalmamıştır kimsenin benim bildiğim kadarıyla hakkı üzerimde.
Birde öyle bir durum yaşarsın ki, bir Allah'ın kulu düzünü çevirir tersine senin; sebebini bilmezsin, niyetini bilmezsin, soruların  vardır ama cevaplarını bilmezsin, bilinmezliğe dönersin.
Sonra hepsi geçer.
Hepsi geçer de....ama bir şey var ki, birgün kapına gelmiş postacının eline tutuşturduğu zarfta hiç değilse "Hakkını Helal Et" cümlesini ararsın, bulamazsın ya; işte onu her daim hatırlarsın.
Sorulmamıştır ya sana, gerek duyulmamıştır ya; en çok ona içerlersin ama "alınmamış olduğu için verilmemiş helalliğin" senin elinde tuttuğun en şahane mücevherin olur.
Ve beklerim ki ben ölüm an'ı bunun için her 2 tarafa da nasıl bir sunum bulur?
Budur işte benim bu soylu güzel kadının çırpınışından öğrendiğim.
Öğrenememişlere cevabım ise; yazık size demek olur herhalde.
Yazık ki insan yükü her daim kalacak üzerinizde : (
Ben bunu dile getirdiğim sürece . . .

1 yorum:

  1. cok etkilenmistim bu olumden bilmiyorum yasıtım oldugu icinmi veya baska bir suru sebeptenmi? seninde bu konuda yazdıgını gorunce bir kere daha anladım ne cok konuda benzer dusundugumuzu.
    sevgiler canım arkadasım

    YanıtlaSil