21 Eylül 2010 Salı

DİNÇEL ' in ÇOCUKLARI . .


Okuduğum bir yazı diyordu ki bana, al karşına çıkmış tüm insan hallerini, çocuklaştır en minik hallerine dönüştür onları.
Af edersin işte o haliyle onları.
Denemeye karar verdim.
En çok da beni üzmüşleri karşıma aldım, ufaklaştırdım.
Minicikti gözleri o anda.
Şekeri elinden alınmış gibiydi.
Ürkekti yüreği.
Bağırmıştı annesi.
Vurmuştu öğretmeni.
Kavgada yere serilmişti.
Gözündeki morluk gururunu incitmişi.
Annesinin şefkatli sözleri yüreğine su serpmişti.
Ya da annesi yine şefkatini esirgemişti.
Yüreği üzülmüştü.
Sonra o da birilerini dövmüştü.
Birilerini dövmeyi bir güce dönüştürmüştü.
Herkes aferin demişti ona.
Aferin bak öğrendin dertlerinle başa çıkabilmeyi.
Çocuk "Aferin"i sevmişti...
Benimsemişti...
Üzmeyi, vurmayı, tekme atmayı, arkasından vurmayı doğru bilmişti.
Ona bu öğretilmişti.
Çocuk "Aferin"i sevmişti...
Büyümüştü sonra çocuk.
Öyle kalmıştı sonra çocuk.
Kızmıştım önceleri o çocuklara ama.
Ufalınca karşımda, bağışladım en şefkatli anaçlığımla.
Şeker versem eline yine çocuk olur muydu acaba?...
Kocamanlardı karşımda, ama ufalınca karşımda...
Çocuk kaldılar onlar yanımda.
Dokundum onlara içimden.
Sevdim onları içimden.
Acıdım onlara en derinden.
Çocuktu ya onlar artık...
Affettim onları yeniden.
Siz de deneyin bence, patronunuza, annenize, sevgilinize, eşinize, çocuğunuza belki de sokakta yürürken çarpıştığınız o adama kızmayın hemen.
Ufaltın ufaltabildiğiniz kadar.
O bembeyazken, ona öğretilen tüm lekeleri anımsayın.
O bembeyazdı ya en çok bunu hatırlayın.
Kızmak gerekliyse şayet,
Onu böyle yapanlara kızın.
Her çocuk güzeldir aslında.
Kim aklını başından aldıysa ona kızın...
Ben denedim...
Ve ben onları yeniden sevebildim.
Siz de deneyin, siz de sevin...

1 yorum:

  1. Dostum tam da biraz önce böyle bir olayın içindeydim:)
    Sanırım hepimiz olaylara önce kendi algılarımızla, kendi değer yargılarımızla bakıyoruz ve karşımızdakinin yerine kendimizi koyamıyoruz. Aslında karşıdakinin düşmanımız olmadığını, onun da sadece bir insan olduğunu ve bu olayın aynı şekilde ona da acı verdiğini görebilsek belki de daha kolay affedebiliriz ya da belki de o kızgınlığı hiç hissetmeyiz.
    Velhasıl ilişkileri yönetmek zor iş gerçekten. Ama herkesin farklı bir dünya olduğunu kabul etmekle işe başlarsak epey bir yol katederiz diye umuyorum:)

    YanıtlaSil